BU İLİŞKİYİ NEDEN SÜRDÜRÜYORUM – 2; İLİŞKİLERDE POZİTİF YANILSAMALAR
Yatırım modelinden bağımsız olarak, ilişkilerimizde de pozitif yanılsamalar kullandığımızı gösteren araştırmalar var. Bu konuya “Depresif Realizm: Mit mi gerçek mi?” yazımda değinmiştim (http://nilayaykutlu.com/depresif-realizm-mit-mi-gercek-mi/). Bireyler, partnerlerini idealleştirilmiş imgelerle ve gerçekte olduklarından daha olumlu görme eğilimindedir. Mesela evlilik kararlarında, “mutlu olma” ve yaşamın geri kalanını “idealindeki eşle” birlikte paylaşma inancı yatar.
Belirli bir düzeye kadar, bu pozitif çarpıtmalar ilişki doyumunun tamamlayıcı bir ögesidir. Çünkü insanlar birlikte oldukları partnerin, gerçekten doğru insan olduğuna inanmaya ihtiyaç duyarlar. Bir karar vermişizdir ve bunun yanlış olmamasını dileriz. Bu bağlamda, ilişkilerle ilgili olumlu yanılsamalar; partnerin kusurlarını olumlu özelliklere dönüştürmek, partneri onun kendini değerlendirdiğinden daha olumlu değerlendirmek, mevcut ilişkinin kazanımlarına odaklanmak, diğer ilişkileri daha olumsuz görmek ya da olumsuz yanlarını görmek ve başka ilişkilerin başına gelebilecek olası olumsuzlukların kendi ilişkilerinin başına gelmeyeceğine inanmak olarak tanımlanabilir. Bu inançlar, ilişkinin geleceğine dair de daha az kaygı duymamızı ve güvende hissetmemizi sağlar.
Özellikle uzun süreli ilişkilerde çiftler, yüksek düzeyde duygusal yatırım yaparlar. Yapılan duygusal yatırımların yanında, çocukların oluşu ve ilişki dışındaki seçeneklerin niteliğinin düşük algılanması, bireylerin ilişkiyi bitirmesini ve/veya yeni bir eş bulmasını zorlaştırır. Böyle bir durumda ilişkiye dair pozitif yanılsamaların da artacağı düşünülür. Bu durumda kişiler, ilişki içindeki “küçük” ve “basit” problemlerden ziyade, partnerlerinin önemli ve büyük hatalarına daha çok dikkat edebilirler. Burada kastedilen şey, eksiklikleri ya da problemleri doğrudan görmezden gelmek değil, bu problem ve eksikliklere karşı daha yumuşak ve anlayışlı yaklaşmaktır. Nitekim ilişki doyumu arttıkça, ilişki bağlamında bir sorun karşısında partnerlerin daha fazla sorumluluk aldığı ve özeleştiri yaptığı araştırmalarca desteklenmiştir.
Bunu yaparken de partnerler sıklıkla “Evet, ama…” düşünce yapısını kullanırlar. Bu sayede partnerin olumsuz özelliği çürütülebilir veya olumlu bir şeye dönüştürülebilir:
“Çok kıskanç ama beni çok sevdiğinden.”
“Çok inatçı ama sağlam bir karakteri var.”
“Duygularını belli etmez ama pamuk gibi bir kalbi vardır.”
Aynı zamanda bireyler, ister ilişkilerinde ister hayatlarının tümünde “bilişsel çelişki” yaşamaktan kaçınırlar. Mesela “Evliyim ama mutsuzum, evlendiğim için pişmanım.” diyen birisi, ilişkisiyle ilgili bilişsel çelişki yaşar. Bunu bertaraf etmek için kişinin ya ilişkiyi bitirmesi ya da ilişkiye dair tutumlarını değiştirmesi gerekir. Eğer ayrılmak bir seçenek olarak görülmüyorsa kişi bu pozitif yanılsamalara daha çok başvurur.
Yukarıda da değindiğim üzere, bahsedilen pozitif yanılsamalar tamamen gerçekliği reddetmeye yönelik değildir. Ancak bu yanılsamanın çok uç düzeylerde olması, elbette ilişkiyi zedeleyen bir faktör olacaktır. Çünkü bu düzeyde bir “idealleştirme”, partnerin asla ulaşamayacağı bir mükemmellik anlamına gelir. Aynı zamanda, bu bir anlamda kendini kandırmaktır. Sonuçta, sadece masallardaki karakterler kurbağaları prenslere veya prenseslere dönüştürebilir. Bu anlamda birçok boşanmada kişiler, eşlerinin yaşadıkları “değişimi” nasıl anlamadıklarına şaşırırlar.
Sonuç olarak pozitif yanılsamalar, hem ruh sağlığımız için hem de ilişkilerimiz için işlevsel bir unsudur. Tabii gerçekliğe tamamen sırt çevirmediğimiz sürece…
Bu konuyla ilgili ilk yazımı okumak için: http://nilayaykutlu.com/bu-iliskiyi-neden-surduruyorum-1-iliskilerde-yatirim-modeli-perspektifinden/
Kaynaklar:
1- Improving Relationships by Elevating Positive Illusion and the Underlying Psychological and Neural Mechanisms: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fnhum.2018.00526/full#:~:text=Positive%20illusion%20is%20usually%20defined,than%20their%20partner%20views%20themself
2- ‘Positive illusions’ in romantic relationships: https://news.illinois.edu/view/6367/198420
3- Positive Illusions in Romantic Love: “You’re the Nearest Thing to Heaven”: https://www.psychologytoday.com/us/blog/in-the-name-love/200804/positive-illusions-in-romantic-love-youre-the-nearest-thing-heaven
4- Büyükşahin Sunal, A. T. D., & Akbalık Doğan, Ö. Y. Evli bireylerde olumlu yanılsama: ilişki bağlanımı ile nedensel ve sorumluluk yüklemeleri arasındaki ilişkiler (Doctoral dissertation, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji (Sosyal Psikoloji) Anabilim Dalı).
5- Doğan, Ö. A., & Sunal, A. B. (2011). Evliliklerde Olumlu Yanılsama: İlişki Bağlanımı ile Nedensellik ve Sorumluluk Yüklemeleri Arasındaki İlişkiler. Turk Psikoloji Dergisi, 26(67).
6- Fowers, B. J., Fışıloğlu, H., & Procacci, E. K. (2008). Positive marital illusions and culture: American and Turkish spouses’ perceptions of their marriages. Journal of social and personal relationships, 25(2), 267-285.
7- Murray, S. L., Holmes, J. G., & Griffin, D. W. (1996). The self-fulfilling nature of positive illusions in romantic relationships: Love is not blind, but prescient. Journal of personality and social psychology, 71(6), 1155.
8- Murray, S. L., Holmes, J. G., & Griffin, D. W. (1996). The benefits of positive illusions: Idealization and the construction of satisfaction in close relationships. Journal of personality and social psychology, 70(1), 79.