Hissettiğinden Daha Güzelsin- Beden Memnuniyetsizliği
Bu reklam Dove’un çok sevdiğim bir reklamı. Reklamın daha uzun versiyonuna YouTube’dan ulaşabilirsiniz. Reklamda robot resim çizen bir sanatçı önce insanların kendi tariflerine göre robot resimlerini çiziyor, daha sonra aynı kişileri başkalarının tariflerine göre çiziyor. İki robot resim arasında ciddi bir fark oluyor. Kişilerin kendilerini tarif ederek çizilen robot resim, diğer insanların tariflerine göre çizilen robot resimden daha çirkin, kusurları daha ön planda ve abartılı. Diğer insanların tarifleriyle çizilen robot resim ise daha pozitif, daha gerçekçi ve aslında kişilerin kendilerine daha çok benziyor.
Peki bu neden böyle?
Öncelikle belli düzeyde beden memnuniyetsizliği bir anlamda bir norm. Sokaktan geçen kime sorsak illaki bedeninde ufak tefek de olsa memnun olmadığı bir nokta olur. Bir düzeyde “memnuniyetsiz” olmakla “beğenmemek” farklı şeyler ve bunu ayırt etmek gerekiyor. Bedeni beğenmeme hâli, beden görünümüne ve bunun kontrolüne aşırı değer vermeye neden oluyor. O yüzden bedenimizdeki değişimlere –özellikle olumsuz değişimlere- çok daha duyarlı hâle geliyoruz. Dikkatimiz de sürekli bedenimiz üzerinde oluyor. Bunun sonucunda kişiler bedenlerini çok fazla kontrol etme ihtiyacı duyabilirler, bedenlerinde beğenmedikleri yerleri uzun uzun inceleyebilirler, çok sık tartılabilirler. Ya da tam aksine bedenleriyle hiç temas etmek istemeyebilirler, bakmak istemeyebilirler, tartılmak istemeyebilirler, dahası dokunulmak istemeyebilirler. Bu bir anlamda kaçınmadır, yok saymaktır o bedeni. Bedene haliyle bu kadar anlam yükleyince, kişi hayatındaki diğer alanlara ağırlık veremiyor.
Bir diğer neden de bedenimizle ilgili kusurlara karşı dikkat yanlılığımızın olması (attention bias). Yani aslında kusurlarımızı kolay bulmamızın sebebi, olduğumuzdan daha kusurlu veya çirkin olmamız değil. Sadece bu kusurları bulma konusunda daha yetenekliyiz ve kusurlarımıza aşinayız. Burada da aynı şekilde bunun düzeyi önemli. Eğer kendimizde olumlu hiçbir şey bulamıyorsak iyi yönleri bulma ve değerlendirme konusunda körelmişiz demektir.
Ayrıca insanlar dış görünüşlerini başkalarına göre daha sert yargılama eğilimindedirler. Hâlbuki insanlar bir insanı değerlendirirken genelde o insanın bütününe bakar, yani dış görünüşü ve davranışlarına. Bunun farkında olmak önemli. Diğer türlü bu düşüncelere salt gerçeklikmiş gibi yaklaşırız. Çünkü insanlar sizin kocaman kocaman gördüğünüz kusurları ufak birer detay olarak görüyor.
En nihayetinde dikkatimizi kazanımlarımız ve kayıplarımız üzerinde tutmak bir seçim. Dikkatimizi verdiğimiz şey daha önemli hâle geliyor. Dikkatimizin her zaman eksiklerimiz üzerinde olması bilişsel bir yük doğuruyor. Eğer vaktinizin çoğunu kusurlarınızı incelemeye ayırırsanız sizin için daha önemli hâle gelerek zihninizde daha fazla yer kaplayacaklardır. Aynayı lütfen müttefikiniz olarak kullanın ve unutmayın ki kişilik, görünüşü gölgede bırakır.
Kaynaklar:
1- Joseph C, LoBue V, Rivera LM, Irving J, Savoy S, Shiffrar M. An attentional bias for thin bodies and its relation to body dissatisfaction. Body Image. Elsevier Ltd; 2016;19: 216–223. pmid:27821295
2- Inadequacy: https://www.goodtherapy.org/learn-about-therapy/issues/inadequacy
3- Why Do I Feel So Inadequate?: https://www.psychologytoday.com/us/blog/emotion-information/201805/why-do-i-feel-so-inadequate