Koronavirüs ve “Kolektif Yas” – 2
Nasıl baş edeceğiz?
İlk postumda, yasın Kabullenme aşamasıyla beraber konu hakkında kontrolümüzün de artacağını belirtmiştim. Kontrolden bahsederken stabil bir duygu durumundan bahsetmiyorum. Bazen kaygı seviyemizin çok yükseldiği, karamsar olduğumuz, çaresiz hissettiğimiz anlar olacaktır. Duygular gelir ve geçer. Bu duygulardan kaçınmak yerine biraz kendinize izin verin. Kaygıdan kaçınmaya çalışmak neredeyse her zaman ters teper. Bazen kafanızda en kötü senaryo canlanabilir: “Bütün sevdiklerim korona kapıp ölecek.” Bu durumda aldığınız önlemleri hatırlayın ve koronavirüsle ilgili rakamlara gerçekçi bakın.
Aşırı kaygı, yaşayabileceğimiz olumsuz durumların olasılığını olduğundan çok daha yüksek algılamamıza neden olur ve hemen bunun baş edilemez olduğu sonucuna atlarız. Sadece ölen kişilerin sayısına bakmayın. Virüse yakalanan kişilerin yarısından fazlasının iyileştiğini, sadece yüzde 10-15’inde [1] ciddi sağlık sorunları yaşadığını unutmayın. Kendinizi küçümsemeyin, düşündüğümüzden daha dayanıklıyız.
Yine aynı şekilde aşırı bilgi, kaygınızı artıran bir şey olacaktır. Günde sadece yarım saatinizi bu konuyla ilgili bilgi almaya ayırmanız yeterli. Daha az bilgi almak için -yetersiz değil!- yapacağınız şeyler, aslında belirsizliğe tahammül becerinizi geliştirmek için de iyi bir egzersiz olacaktır.
Kontrolden bahsederken buna da bir çerçeve çizmek gerekiyor. Sadece kendimizle ilgili olan şeyleri kontrol edebiliriz. Komşunuzun maske takıp takmamasını ya da markette birinin size çok yaklaşmasını kontrol edemezsiniz. Gereken mesafeyi biz koyup yolumuza devam edeceğiz. Sağlık tehditleri tüm korkuların altında yatan korkuyu tetikler: Ölüm korkusu. Koronavirüs ister istemez hızlı akan modern dünyamızı yavaşlattı. Belki de buna ihtiyacımız vardı ama biz bunu kendi kendimize yapamadık. Uzun zamandır kendimizle temas kurmuyoruz -ya da kuramıyoruz-. Şu günlerde çoğu insanın kendiyle ilgili içsel bir yoluculuğa çıktığını görüyorum. Yaşamınızın anlam kaynaklarına odaklanın; ister maneviyat, ister ilişki, ister bir amaç olsun. Mesela yıllardır ertelediğiniz önemli bir şeye başlayın. Böyle bir durumda, yaşamın “nedenine” odaklanmak veya onu keşfetmeye çalışmak kaygınızı artıran bir soru olacaktır. Hayatınıza yeni anlamlar katmanız ya da var olan anlamları hatırlamanız dileğiyle.
Kaynak:
1- Coronavirus Update: https://www.worldometers.info/coronavirus/ (08.04.2020)
2- 7 science-based strategies to cope with coronavirus anxiety: https://theconversation.com/7-science-based-strategies-to-cope-with-coronavirus-anxiety-133207
3- Koronavirüs Kaygısı ile Baş Etmek için 9 Etkili Yöntem: https://datem.com.tr/koronavirus-kaygisi-ile-bas-etmek-icin-9-etkili-yontem/
4- That Discomfort You’re Feeling Is Grief: https://hbr.org/2020/03/that-discomfort-youre-feeling-is-grief?fbclid=IwAR30uT4_jj7UF1wReSCXTav-3BTfrKoZZwDsOMn5kq1nRhkOl6MuGB430-s