10 Nisan 2020 Sokağa Çıkma Yasağı – Neden Sokaklara Döküldük?
Kontol Odağı ve Güvensizlik
Kontrol Odağı, davranışlarımızın sonuçlarını kimin ya da neyin etkilediğine ilişkin inançlarımızı içerir. İçsel ve Dışsal Kontrol Odağı olmak üzere iki boyuttadır.
Başınıza iyi bir şey geldiğinde bunun nedeni sizin iyi ya da doğru bir şey yapmanız mıdır yoksa nedeni şanslı olmanız ya da dini ve benzeri ritüelleri yerine getirmeniz midir? Peki ya başınıza kötü bir şey geldiğinde ne dersiniz? Kendinize mi yoksa kadere mi öfkelenirsiniz?
Hangi odağımızın kuvvetli olduğu bu sorulara verdiğimiz cevapları oldukça değiştiriyor.
Kontrol Odağı, aynı zamanda bir durum karşısında kendi kendimize sorumluluk ve inisiyatif alma şeklimizi de değiştiriyor. Çünkü “bunun ne kadarı benim elimde?” sorusuna farklı cevaplar veriyoruz.
Halkımızın Koronaya karşı aldığı “tedbirlere” baktığımız zaman da İçsel Kontrol Odağımızın oldukça zayıf kaldığını görüyorum (mecburen işe gitmek durumunda kalanları tenzih ediyorum).
Dün akşamki tablo da bunu gösteriyor. Kontrolünü kaybetmiş ve “ben o kuyruğa girersem nasıl etkilenirim ya da diğerlerini nasıl etkilerim?” sorusuna cevap veremeyen koca bir kitle vardı.
Maalesef yasaklar konmadan bu konuda kendi sorumluluğumuzu alamadık. Dışarıdan bir kontrolün bizi engellemesi ve o sorumluluğu zorla aldırması gerekiyor.
Aklımızın hiç almadığı sahnelere de şahit olduk. Upuzun kuyrukta elinde kolayla, gofretle, bilumum abur cuburla bekleyenler… 🙂
(Daha sonra arkadaşlarımla sohbet ettiğimde, evde sürekli abur cubur yiyen bir çocuk varsa ailelerin o 2 gün boyunca yaşayacakları krizden endişelenmiş olabileceklerini söylediler. Yine aklım almadı ama neyse) 🙂
Yaşanılan şey tabii ki sadece bir “kontrol odağı” problemi değil. Çok derin bir güvensizlik duygumuz var. Özellikle siyasete ve politikacılara karşı.
O kuyrukta olan birçok insanın bu yasağın daha uzun süreceğine dair endişe ve güvensizlik yaşadığına çok eminim.
Böyle bir güvensizlik ortamında da insanların toplum sağlığından ziyade kendi çıkarı ve konforu doğrultusunda davranmasını anlayabiliyorum.
Bu güvensizlik duygusu bu kadar içimize işlemeseydi belki iç kontrol odağı daha kuvvetli bir millet olabilirdik. Sanırım bazı trenleri kaçırdık bu aşamada.
Ama her şeye rağmen herkesin bu konuda kendi sorumluluğunu üstlenmesini ve bizler için gece gündüz çabalayan sağlık çalışanlarımızı düşünmesini dilerim.
Kaynak:
1- Şahin, N. H., Basim, H. N., & Çetin, F. (2009). Kişilerarası Çatişma Çözme Yaklaşımlarında Kendilik Algısı ve Kontrol Odağı. Turk Psikiyatri Dergisi, 20(2).
2- Hayatınızı kontrol edebiliyor musunuz yoksa kontrol mu ediliyorsunuz?: https://gaiadergi.com/hayatinizi-kontrol-edebiliyor-musunuz-yoksa-kontrol-mu-ediliyorsunuz/
3- Çırakoğlu, O. C., & Tezer, E. (2010). Kontrol odağı ve eleştirel düşünmenin üniversite öğrencilerinin ilişki doyumsuzluklarına verdikleri tepkiler üzerindeki yordayıcı rolü. Türk Psikoloji Yazıları, 13(26), 29-41.